Dünya, büyük bir dijitalleşme sürecinin içerisinde ve bu durum, daha büyük depolama birimlerine duyulan ihtiyacı artırıyor. Uzmanlar, 2025 yılına gelindiğinde 2018 yılına oranla tam 6 kat daha fazla veri üretileceğini, bu verilerin yaklaşık 175 zettabayt büyüklüğünde olacağını ön görüyorlar. Elbette yüksek çözünürlüklü videoların artması ve IoT teknolojilerinin gelişmesi, daha büyük verilerin ortaya çıkmasının bir numaralı nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

  • Not: 1 zettabayt, 1 milyon terabayt olarak karşımıza çıkıyor. Eğer beklentiler gerçek olursa önümüzdeki yıllarda trilyon terabayt büyüklüğünde verileri konuşmaya başlayacağız.

Depolama birimi üreticileri, depolama birimlerinin geleceği ile ilgili ortak bir görüşe sahipler. Bu görüş, ilerleyen yıllarda karşımıza çıkacak depolama çözümlerinin cam malzeme temmeli olaması gerektiği. Üstelik bu konuda çeşitli çalışmalar da var. Örneğin; Microsoft'un “Project Silica” isimli çalışması kapsamında mühendisler, sadece 2.5 inç büyüklüğündeki bir sabit diskte bulunan bir silis parçasına, 75.6 TB veri toplamayı başardılar. 

Dünyanın en büyük depolama birimleri şu an için 20 TB büyüklük sunuyor ve 3.5 inç formundalar. Dolayısıyla Microsoft'un Project Silica çalışması, fazlasıyla heyecan verici. Microsoft'un projesinden ilham alan Seagate de cam depolama çözümleri üzerinde çalışıyor.

Depolama birimleri denince akla gelen ilk şirketlerden Seagate'in CTO'su John Morris, yaptığı açıklamalarla sektörü yakından takip edenleri heyecanlandırdı. Morris, Seagate'in laboratuvar ortamında cam depolama çözümleri için Ar-Ge çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı. Bu açıklamanın Samsung, Toshiba ve hatta Western Digital gibi depolama birimi üreticilerini de etkileyeceğini söyleyebiliriz.

Cam temelli depolama birimlerinin üstesinden gelinmesi gereken bazı zorluklar var. Mesela bu tür depolama birimleri henüz salt okunur yapıda. Yani bu depolama birimlerine şu an için tek seferlik veri yazımı gerçekleştiriliyor. Ancak ihtiyaç duyulan şey çok kez yazılıp çok kez okunabilme. Bu konuya da değinen Morris, esas zorluğun makul seviyelerde okuma ve yazma yapabilen birimler geliştirmek olduğunu ifade ediyor.

Dünya genelinde kullanılan internet hızı, henüz terabit boyutlarına ulaşmış değil. Bu da cam yapıdaki depolama birimleri için başka bir zorluk. Diyelim ki bu büyüklükte bir depolama birimine sahipsiniz ve birim içerisinde depolanan verileri bulut platformlarında yedeklemek istiyorsunuz. Eğer mevcut internet hızlarıyla böyle bir şey yapmaya başlarsanız, yedeklemenin bitmesini görmeye ömrünüz yetmeyecektir. Ancak her ne olursa olsun trilyon terabayt büyüklüğündeki veriler, kulağa hayli etkileyici geliyor.