Hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen teknoloji, sağladığı kolaylıklara rağmen kişilerin güvenlik ve gizlilikleri nedeniyle tartışılan konulardan bir tanesi. Özellikle de internet kullanımı sırasında neredeyse tüm verileriyle takip edilen kullanıcılar, bu durumdan rahatsız olsalar da ellerinden bir şey. Bugün sonuçta, internet denince akla gelen ilk şirket olan ABD merkezli teknoloji devi Google hakkında bile açılmış onca dava bulunuyor.

Geçtiğimiz aylarda Mark Brnovich isimli ABD’li savcı, Google’a karşı topladığı veriler nedeniyle dava açmıştı. Davasını 2018 yılında yayımlanan bir rapora dayandıran savcı, Google’ın kullanıcıların izni olmasa bile veri toplamaya devam ettiğini ileri sürmüştü. Dava süreci devam ederken aralarında Google mühendislerinin de olduğu bir e-posta dizisi, Google mühendislerinin bile şirketin güvenlik ve gizlilik seçenekleriyle ilgili neler yaptığını bilmediklerini ortaya koyuyor.

“Konum verileri ayarı kapalıysa, konum verileri gerçekten kapalı olmalıdır”

Bir Google çalışanının beyanına göre Google’a ait uygulamalar, en iyi kullanıcı deneyimini sunmaya odaklanıyor olsalar da yeterince basit değiller. Hatta kullanıcılar, kendileri için kritik önem arz eden bazı detayları anlayamıyorlar bile. Savcı Brnovich tarafından yapılan açıklamalarda, Google çalışanlarının bile konum verilerinin hangi koşullar altında toplandığını anlayamadıkları dile getiriliyor.

2018 yılında yayımlanan rapor, Google’ın konum servisleri kapatılsa bile konum verilerini topladığını ortaya koyuyordu. Üstelik bu durum hem Android hem de iOS platformu için geçerliydi. Hatta bir Google çalışanı tarafından gönderilen e-posta içeriğinde, kendisinin de bu rapora katıldığı vurgusu dikkatlerden kaçmıyor. Sözlerinin hem söz konusu dava hem de dava dışı süreçler için genelleyen Google çalışanı, konum verilerinin kapatılmasının, konum verilerinin kapalı olduğu anlamına gelmesi gerektiğini savunuyor.

Google’dan açıklama: Konum verileri ile ilgili aldığımız geri dönüşler için çok çalıştık

Konuyla ilgili olarak Google cephesinden gelen bazı açıklamalar da mevcut. Jose Castaneda isimli bir Google sözcüsü, gizlilik denetimlerinin uzun zamandır tartışılan bir konu olduğunu ve mühendislerin, bu konuyu en iyi hale getirebilmek için elinden geleni yaptıklarını ifade ediyor. Konum verilerinin kullanılmasıyla ilgili de çok sayıda geri dönüş aldıklarını dile getiren sözcü, bunu iyileştirebilmek için çok çalıştıklarını savunuyor.

Aslına bakacak olursak Google’ın, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda haklı olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü Google, kısa bir süre önce kullanıcılar için yeni bir politika oluşturdu. Google hesabınız üzerinden erişebileceğiniz “Etkinlik Kontrol Merkezi” üzerine de bu politikayla ilgili yeni bir bölüm ekleyen mühendisler, bu sayede kullanıcı konumlarının bizzat kullanıcılar tarafından silinmesinin önünü açtı. Ancak bunu kaç kullanıcı biliyor diye soracak olursanız, muhtemelen çok az sayıda kullanıcı böyle bir şeyin farkınds a olduğunu söyleyebiliriz.

Google’ın veri toplanmasıyla ilgili attığı adımlar yeterli değil

Google, kullanıcılar için kişisel bir deneyim sunuyor. Bu bağlamda da kullanıcılara kişiselleştirilmiş reklamlar sunan şirket, sunduğu reklamların bir bölümü için konum verilerinden faydalanıyor. Mantıksal olarak düşündüğümüzde konum verisini kapatan bir kullanıcının daha az sayıda kişiselleştirilmiş reklam görmesi gerekiyor. Ancak Savcı Brnovich, durumun böyle olmadığını, konum servisi kapatılsa bile GPS verilerinin varsayılan olarak kabul edilip, üç kilometrelik bir alan içerisinde bulunulduğunun kabul edildiğini iddia ediyor. 

Google, reklam göstermek için DoubleClick isimli alt şirketlerinden bir tanesini kullanıyor. Savcının hazırladığı iddianamede bu şirkete de değiniliyor ve Google’daki konum verileriyle DoubleClick’teki konum verilerinin farklı şekillerde toplandığını ifade ediyor. İşte tüm bu iddialar, Google’ın özellikle de konum verisi toplanması açısından yetersiz kaldığını, kullanıcıların kurtulduklarını düşünseler bile aslında kurtulmadıklarını gözler önüne seriyor.